top of page

HASET MAKİNESİ: INSTAGRAM

  • Dmt Krhn
  • 8 Kas 2020
  • 3 dakikada okunur

Merhaba canım deliler. "HASET'İMDEN PRANGALAR ESKİTTİM!" başlıklı yazımın devamı olan "HASET MAKİNESİ: INSTAGRAM" başlıklı yazımla karşınızdayım. Bu yazıda instagramı biraz gömeceğim, hazır olun!! :D Hadi başlayalım.


Haset duyan kişinin kendini çok yıkıcı duyguların ve içinden çıkılması zor olan durumlar içerisinde bulacağından önceki yazımda bahsetmiştim. Bu kişi karşısındaki kişinin üzülmesi, ona zarar vermesi ve hatta o kişinin yok olması durumunda hasetinin azalacağını düşünür. Ancak bu durumlar gerçekleştiğinde hasetinin biteceğini hisseder. Bu yüzden de karşısındaki kişinin zor durumlara düşmesini istemektedir.

Hasetin daha hafifletilmiş halleri bulunmaktadır. Bu haller günümüzde bizlere sunulmakta ve bizler de bunlara gayet olağan bir şeymiş gibi kapılmaktayız. Rekabet duygusu bunlardan biri. Sürekli olarak herkesle bir rekabet içine sürükleniyoruz. Diğer insanlardan daha güzel olmak, daha başarılı olmak gibi istekler bizim için artık çok normal istekler haline geldi. Son model olan ve yeni çıkan her şeye anında sahip olma isteğimiz o kadar yoğun ki birbirimizle yarışır hale geldik bunun için. Peki bu her şeye ilk sahip olmak isteği nereden geliyor, kaynağı nedir acaba hiç düşündünüz mü?

Günümüzde birçok reklam kampanyasında "İlk sizin olsun, ilk siz alın, ilk size sunuyoruz!" gibi bizi ilk olmaya sevk eden ve hasetimizi kaşıyan birçok cümle görülebilmektedir. Hasetin kaşınmasıyla birlikte herkes birbirinden üstün olmaya çalışmakta ve bu durum da tüketim çılgınlığına neden olmaktadır. Sonuç olarak ise insanlar giderek daha materyalist bir duruma sürüklenmekte ve insanlar arası ilişkiler yıpranmaktadır. Bahsettiğim bu rekabet duygusu, her şeye ilk sahip olma isteği sahip olmak istediğimiz şeyleri kimsede görmeme ve dolayısıyla da kimseye haset etmeme isteğinin yansımasıdır aslında.



Rekabet duygusuna, tüketim çılgınlığına neden olan ve hasetimizi her gün her saat hatta her dakika kaşıyan uygulama: Instagram'dan söz edelim biraz da. Instagram'ı bir cümle ile özetleyebilecek olsaydım "Gözetlemeciliğin / Röntgenciliğin normalleştirildiği mecra." derdim. İstediğimiz her an herkesin ne yediğini - içtiğini, nerede olduğunu, ne giydiğini görme imkanına sahip olduğumuz bir nevi insanların hayatlarını gözetleme / röntgenleme imkanı bulduğumuz ve bu gözetleme / röntgenleme isteğimizi de normal olarak algıladığımız bir sosyal medya platformu. Ayrıca instagram sadece hasetimizi kaşımakla kalmaz kullananları 2 yaş öncesi teşhirci/röntgenci döneme geri çeker ancak bu duruma bu yazıda değil daha sonraki yazılarımdan birinde yer vereceğim.


Instagram haset tohumlarının atıldığı ve gerçekten de her gördüğümüz durumla hasetimizin kaşınmasına neden olan bir platform. Instagram herkesin her an mutlu olduğu, hayatının harika gittiği izlenimini verdiği bir uygulama. Her an bunlara şahit olmaktayız. Birileri bizden daha iyi yerlere gitmekte, daha iyi yemekler yemekte ve daha iyi elbiseler giymekte. Uygulamada yer alan "Keşfet" kısmına girdiğinizde dünyanın öbür ucunda bulunan bir insanın kusursuz hallerine şahit olmamak işten bile değil. İnstagram ile insanların bu kusursuz hallerine şahit olmak ve bu hallere bizim dahil olamıyor oluşumuz hasetimizin kaşınmasının asıl nedeni aslında.



Haset kaşıyan bu uygulamadan uzak durmak artık pek mümkün değil gibi. Ne kadar "Ben bağımlı değilim." desek dahi hepimiz bu uygulama yüzünden telefon - sosyal medya bağımlısı olmuş durumdayız. Bu uygulamalardan uzak duramadığımız sürece ise ne kadar hasetimizin farkında olan bilinçli insanlar olsak dahi gördüğümüz her fotoğrafla, her gülen yüzle kaşınan ve artan hasetimizi içimizde taşımak zorunda kalacağız. Peki ne yapabiliriz bunun önüne geçmek için ?

Bu durumun önüne geçebilmenin en etkili yolu instagramı kapatmak olacaktır. Biliyorum, çok zor ve belki saçma bir öneri diye düşüneceksiniz ama bu durumu engellemenin ve hayatımızın iplerini elimize almanın bundan başka bir yolu yok. Bunu yapamayacağınızı düşünüyorsanız eğer en azından instagramda geçirdiğiniz vakti sınırlamaya çalışın. Bunu uygulamaya başladığınızda çok fazla boş zamanınız kaldığını ve hatta sıkıldığınızı söyleyeceksiniz belki, biliyorum bende yaşadım aynılarını ama çözümü var. Instagramdan arda kalan ve sıkıldığınızı hissettiğiniz zamanlar için yeni aktiviteler üretin. Kitap okumak, dizi veya youtube'dan videolar izlemek, Pinterest uygulamasında ufuk açıcı fotoğraflara göz atmak bunlardan bazıları olabilir.


Otobüste bir yere giderken haset kaşıyıcı instagramda dolaşmak yerine pdf olarak telefonunuza indirdiğiniz kitabınızdan 1, 2 sayfa okumak sizce de daha ilgi çekici değil mi? (Bu arada pdf olarak bir sürü kitabın yer aldığı bir google drive hesabına sahibim, isteyeniniz olursa bana instagramdan veya mailden ulaşması yeterli. Hemen paylaşabilirim isteyenlerle.)

Benim size haset ve hasetinizin kaşınmaması adına yapabilecekleriniz hakkında verebileceğim öneriler bunlardan ibaret, uygulamak - uygulamamak ise size kalmış.

Bir yazının daha sonuna gelmiş bulunmaktayız. Umarım keyifle okumuşsunuzdur. Ayrıca bu yazıyı yazarken ki yegane amacım sizde instagrama karşı farklı bir bakış açısı oluşmasını sağlamaktı eğer bunu başarabildiysem ne mutlu bana. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere, o zamana kadar sevgiyle-saygıyla-delilikle ve karikatürlerle kalın. Hoşça kalın.



Comments


Mail listemize katılın

Tüm gelişmelerden haberdar olun

E-posta

DEMET KARAHAN

deliliği yaşam tarzı olarak benimsemiş bir psikoloji öğrencisi

bottom of page